6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem hepimizi derinden etkilemiştir. Deprem bölgelerinde olan öğrencilerimiz maddi ve manevi olarak bu durumda birebir etkilenmişlerdir. Bunun yanı sıra deprem bölgesinde olmasalar bile yakınları depremde zarar görmüş öğrencilerimiz olabilmektedir. Ayrıca haberler ve sosyal medya aracılığıyla bizlerde olduğu gibi öğrencilerimizde de deprem sonrası korku ve kaygı gibi çeşitli psikolojik belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla derslerimizde depremden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmiş olan öğrencilerimiz olacaktır. Bizler öğretim üyeleri olarak öğrencilerimize pedagojik bir açıdan yaklaşmamıza rağmen afet sonrası kriz anlarında nasıl davranmamız gerektiği konusunda tereddütler yaşayabilmekteyiz. Bu sebeple derslerde öğrencilerimize hassasiyetle yaklaşmak bildiğiniz gibi özellikle önem taşımaktadır. Bu amaçla sizler için yol gösterici olmasını hedeflediğimiz bilgilendirici bir içerik hazırladık.
Deprem yalnızca fiziksel değil ruhsal olarak da yıkıcı ve tehdit edicidir. Depremden etkilenen bireylerde uzun süreli olarak somatik etkiler, depresif eğilimler ve kaygı problemleri gibi psikolojik sorunlar gözlenebilir. Uykusuzluk, nefes alma problemi ya da kalp atışında düzensizlik gibi sorunların deprem sonrasında bireylerde gözlenebilmektedir. Deprem ile birlikte bireylerin sıklıkla üzüntü, çaresizlik, suçluluk, korku, öfke, umutsuzluk gibi duyguları yaşadıkları görülmektedir. Deprem olmadığı halde deprem oluyor hissi, deprem olma ihtimaline yönelik korku hissetme sık yaşanan durumlardır. Bunlar deprem sonrası ortaya çıkan doğal tepkilerdir. Ancak derste öğrencilerinizin günlük yaşam becerilerini yerine getiremediğini düşündüğünüz noktalarda yukarıda saydığımız belirtiler risk haline gelebilmektedir. Bu nedenle gözlemci olabilmeniz ve gerekli yönlendirmeleri yapmanız önem taşımaktadır.
Öğrencilerimize nasıl yaklaşmalıyız?
- Deprem gibi travmatik deneyimlerde, bireylere yardımcı olmak için sosyal destek sunmak çok önemlidir. Bu noktada sosyal destek çok boyutludur. Sosyal desteğin içeriğini; ayni ve nakdi yardımlar kadar iletişim ve etkileşim içerisinde olmak, bilgi paylaşımında bulunmak gibi pek çok faktör oluşturur. Bu bağlamda öğrencilerle konuşmak, hallerini, hatırlarını sormak çok basit ama en etkili sosyal destek biçimidir.
- Öğrencilerin kendi kendilerine olumlu konuşmalar yapmalarına ve kendilerine bakmalarına yardımcı olmak, öğrencilerde öz kontrol duygusu kazandırır.
- Öğrencilerle olan etkileşimde; gelecekteki amaçlarından, bu amaçlarını nasıl gerçekleştireceklerinden ve bu amaçları gerçekleştirme güçlerinin olduğundan bahsetmek onlarda umut oluşturur.
- Öğrenciler, kendileri açmadıkları sürece deprem ve kayıplarla ilgili konuşmalar öğrencilerin yeniden travmatize olmamaları için yapmamak gerekir.
- Öğrencilerin aktif bir şekilde dinlenmesi, öğrencilerde anlaşıldıkları duygusunu ortaya çıkarır. Bu nedenle onları dikkatlice dinlemek önemlidir.
- Öğrenciler eğer kendi deneyimlerini paylaşmak isterlerse onlara bu deneyimlerini anladığımızı ifade etmek, onlara empatik olmak anlamına gelir ve iyileştirici bir gücü vardır.
- Bu gibi durumlarla nasıl başa çıktığınıza yönelik bilgilerinizi ve deneyimlerinizi onlar talep ettiklerinde paylaşmak onlara iyi gelecektir.
- Öğrenciler arasında akran destek grupları oluşturulabilir. Akranlardan destek almak, öğrencilere iyi gelir.
- Öğrencilere nerelerden psikolojik destek alabileceklerine yönelik bilgileri paylaşmak işlevsel olabilir.
Eğer öğrencileriniz başa çıkamayacağınız bir ruh hali içerisindeyse Üniversitemiz Öğrenci Dekanlığı Psikolojik Danışma Birimine yönlendirebilirsiniz.
EĞİTİM FAKÜLTESİ
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı